KİREÇLENME VE TEDAVİSİ

KİREÇLENME VE TEDAVİSİ
  • Ortopedi ve Travmatoloji
  • 21 Kasım, 2019
  • 0

KİREÇLENME VE TEDAVİSİ

Kireçlenme ve tedavisi

Hastalarımız kireçlenme dendiğinde diz içinde birikim olduğunu bunun dizini rahatsız ettiğini düşünmekte ancak rahatsızlığın patogenezinde diz eklemini oluşturan kıkırdak yapıdaki hasarlanma ön planda gelmektedir. Yani aslolan herhangi bir birikim değil kıkırdağın haraplanmasıdır. Tedavi modaliteleri de buna göre yapılmaktadır . 
 Gonartrozun sebepleri arasında geçirilmiş travma, enfeksiyon, diz cerrahisi, romatoid artrit gibi sebepler sıklıkla görülmekle beraber hastalarımızın büyük çoğunluğunda sebep bulunamamıştır. Bu tür hastalarımızda genetik faktörler, şişmanlık ve diz ekleminin zayıflığı suçlanmaktadır.  Gonartroz?un belirtileri arasında en önde gelen bulgu tahmin edilebileceği gibi diz ağrısı gelmektedir. 
 
Bu ağrı erken yaşlarda sadece merdiven inip çıkarken veya aktivasyonla meydana gelirken ilerleyen dönemlerde hastalar en ufak hareketlerini  ağrısız yapamaz hale gelmektedir. Zaman geçtikçe diz eklemi  içe veya dışa doğru eğilmekte(genu varum,genu  valgus) buda hastanın yürüyüşünü zorlaştıran bir etken olmaktadır. Yine ileri evre gonartrozda dizde şişkinlik olabilmektedir.  

Tanı Gonartroz tanısında, anamnez ve fizik muayenenin yanında direkt grafi değerlidir.  Ayakta basarak çekilen diz grafilerinde hastaların dizinde eklem aralığında daralma, subkondral  kıkırdaktaki harabiyet,  tibia ve femurdaki kemik çıkıntılar (osteofit) gözlenir. 

Eklem aralığı daralmış gonartrotik diz 
 
Gonartroz hastalarında MR ilk tercih edilen görüntüleme yöntemi değildir.  Ancak direkt grafide gonartroz bulgularının görülmediği, kronik diz ağrısı hastalarında meniskal yapılar ve kıkırdaktaki harabiyeti görmek amacıyla MR istenebilir. Tedavi yakla?ımı  Hastanın öncelikle bilmesi gereken şey gonartrozun geriye dönüşümlü bir hastalık olmadığı amacımızın hastalığın ilerlemesini durdurmak olduğudur. Hastaya düşen görev,  dize binen yükü azaltmak amacıyla kilo almaması , mümkünse kilo vermesi bunun yanında uyluk ve baldır kaslarını kuvvetlendirmek amacıyla fizik tedavi  egzersizlerini düzenli yapmasıdır. İlk dönem hastalarda destek tedavisi olarak NSAID ve glıkozamin kondroitin sulfat içeren preparatlar kullanılmakta, diz içi hyaluronik asit uygulaması yapılabilmektedir. Hyaluronik asit eklem kıkırdağında doğal olarak bulunan bir madde olup yapılan enjeksiyonla diz eklemi kıkırdağının korunması amaçlanmaktadır. Bu enjeksiyonların 6 ay ile 1 sene kadar dizi rahatlattığı gözlenmiştir.  


Ayrıca son dönemde uygulanmakta olan PRP (platelet reach plasma) uygulamalarında hedefimiz kanımızda bulunan kıkırdak tamir edici (PDGF)  hücrelerin çoğaltılarak dize uygulanması ile kıkırdak yenilenmesini sağlamaktır. Bu uygulamada hastanın kendisinden bir miktar kan alınıp uygun ortamda çalışılarak dize uygulama yapılmaktadır. Tüm bu uygulamalardan fayda görmeyen, ileri düzey gonartroz hastalarında ameliyat düşünülebilir. Ameliyat kararı verilirken hastanın yaşına ve gonartrozun derecesine göre hareket edilir Yaşı çok ileri olmayan hastalarda protez yapmadan önce yüksek tibial osteotomi yaparak hastanın dizini rahatlatmayı hedeflerken ileri yaş hastalarında diz protezi uygulayarak hastanın dizini rahatlatmayı hedefliyoruz.  
 
 Hastalarımızın merak ettiği bir konuda cerrahi sonrası komplikasyonlar olmaktadır. Her cerrahide olduğu gibi üstte sayılan ameliyatların da komplikasyonları mevcuttur. Erken dönemde  pıhtı atması , infeksiyon , geç dönemde ise protez  veya kemik kırılması görülebilir.  Ancak bu komplikasyonlar tüm vakaların sadece %2-4 ünde görülmüştür.   Hastaların %90 ı operasyon sonrası ağrılarında azalma olduğunu ,hayat standartlarının arttığı belirtmişdir.Bu yüzden diz ağrısı olan gonartroz hastalarının hekimlerine danışarak  kendilerine uygun tedavi protokolünü oluşturmalarını tavsiye ediyoruz.  
 

Yorum Yapın