BUZ LAZER EPİLASYON NEDİR?

BUZ LAZER EPİLASYON NEDİR?
  • Dermatoloji

BUZ LAZER EPİLASYON NEDİR?

BUZ LAZER EPİLASYON NASIL UYGULANIR?

Buz Lazer Epilasyon Nedir, Uygulaması Nasıl Yapılır?

Buz Lazer Nedir?

Buz Lazer, epilasyon ve lazer epilasyon uygulamalarının en acısız, en hızlı ve en son teknolojisidir. 810 nm dalga boyunda bir diode lazer teknolojisiyle çalışır. Buz Lazer teknolojisiyle sıcak taş masajı konforunda ve çok kısa süren seanslarla uygulama yaptırabilirsiniz.

Buz Lazer Nasıl Uygulanır?

Buz Lazer epilasyon kullandığı kademeli ısıtma metodu ile kıl köklerini etkili bir şekilde tahrip ederken çevredeki cildin zarar görmesini önler, ciltte yanık oluşma riskini ortadan kaldırır. Tedavi başlığının uygulama alanında ütü yapar gibi sürekli hareket ettirildiği bu patentli in-Motion™ tekniğinde kıl kökü kademeli olarak ısıtılır.

Kademeli ısıtma yöntemi daha yüksek enerji seviyesi kullanılmasına olanak tanıdığından özellikle ince ve açık renkli kıllarda istenen etki sağlanır. Adeta masaj hissi veren veren Buz Lazer™ son derece konforlu bir epilasyon sunar. Geleneksel lazer epilasyon yöntemlerinde oluşabilecek zebra çizgileri gibi istenmeyen sonuçları önler. Uygulama esnasında cildi buz gibi soğutan kontak soğutma sistemi de neredeyse tamamen ağrısız bir epilasyona olanak tanır.

ICE Teknolojisi / Buz Lazer

Buz Lazer uygulama esnasında cildi uzun süre etkili biçimde serinleten ICE™ Teknolojisine sahiptir. Buz Lazer cihazının başlığındaki soğuk safir uç uygulama esnasında cildi serinletir ve rahatlatır. Safir uç cilde temas ettiğinde buz gibi soğuktur ve cildi -3° C’ye kadar soğutur. Bu kontak soğutma sistemi hasta konforunu arttırarak uygulamaları hiç olmadığı kadar konforlu ve zevkli bir hale getirir, yan etki riskini minimuma indirir. Ciltte yanık ve leke oluşma riskini ortadan kaldırır.

Ağrısız / Konforlu Lazer Epilasyon

Buz Lazer epilasyonda başlık cildi ütüler gibi sürekli hareket halindedir. Bu yöntemle kıl kökünü tahrip edecek ısıya kademeli olarak ulaşılır. Bu kademeli ısıtma metodu ve gelişmiş soğutma sistemi bir arada neredeyse tamamen ağrısız bir epilasyona olanak tanır. Buz Başlık cildi -3° C’ye kadar soğuttuğundan uygulama esnasında cilt buz gibi serinler, ferahlar ve sadece çok hafif bir ısı hissi duyulur. Bu sayede ağrı ve yan etki riski olmadan özellikle erkek sırt ve göğüs bölgesi gibi derin yerleşimli kılların epilasyonunda çok daha yüksek seviyede enerji kullanılabilir. Buz Lazer™ seansları ağrısız olması ve ciltte yarattığı serinlik hissi ile masaj konforunda gerçekleşir.

Buz Lazer Epilasyon Hızlı / 35 Dakikada Tüm Vücut

Buz Lazer™ seans sürelerini yarı yarıya kısaltan geniş boyutlu tedavi başlığına sahiptir. 2X1 cm tarama alanına sahip tedavi başlığı ve saniyede 10 atış yapan teknolojisi ile günümüzün mümkün olan en hızlı epilasyonu Buz Lazer™ ile gerçekleşir. Yaklaşık 35 dakika tüm vücut epilasyonu için yeterlidir.

Facial Tip / Yüz Ucu

Buz Lazer kaş arası, kulak içi ve burun içi gibi ulaşılması zor alanlar için özel bir ucu sahiptir. Yüz bölgesinde kullanılan bu uç, erişilmesi güç alanların tedavisine olanak tanır.

Tüm Cilt ve Kıl Tiplerinde Uygulama / 4 Mevsim Epilasyon

Buz Lazer epilasyon sisteminin kullandığı Diode dalga boyu orta derecede melanin emilimine sahiptir. Bu orta emilim seviyesi, gelişmiş kontak soğutma sistemi, patentli ICE™ Teknolojisi (buz başlık) ve patentli in-Motion™ (ütüleme tekniği) tekniği bronz ten dahil tüm cilt tiplerinde ve ince kıllar dahil tüm kıl tiplerinde her mevsimde güvenle uygulama yapılabilmesini sağlar.

Lazer Epilasyon Öncesi Nelere Dikkat Etmelidir?

Lazer epilasyondan en az bir ay öncesine kadar, kılları kökünden alan ağda, epilatör, cımbız, iple alma işlemleri yapılmamalıdır. Lazer epilasyonun etki edebilmesi için kılın köküne kadar uzanması gerekmektedir.

Lazer epilasyondan yine 1–1, 5 ay öncesine kadar bronzlaşma olmamalı ya da solaryuma girilmemelidir. Lazer epilasyon öncesinde kullanılan ilaçlar ve özellikle deri hastalıkları olmak üzere bilinen tüm hastalıklar doktora bildirilmelidir. Ayrıca son 6 ay içinde sivilce tedavisi görülmüş ise mutlaka doktora bilgi verilmelidir.

Lazer Epilasyon İçin Ne Gibi Hazırlıklar Yapılmaktadır?

Lazer epilasyon işleminden önce ıslak bir mendil ile bölge deodorant ve diğer kozmetiklerden temizlenir. Bölgedeki kıllar tıraş makinesi ile kısaltılır. İlk seanstan sonraki seanslarda vakit kaybını önlemek için kişi kısaltma işlemini 3 gün önceden de gerçekleştirebilir.

Lazerle Epilasyon Uygulaması Nasıl Yapılmaktadır?

Lazer cihazında üretilen lazer ışınları, bir el aleti ile cilde uygulanır. 15 mm çapındaki bir alan, her seferinde tek tek atışlarla taranır. Lazer epilasyon işlemini yapan ve yaptıran kişiler, işlem sırasında mutlaka koruyucu gözlük takmalıdır.

Cilde uygulanan ışınlar kılın yapısında bulunan ve siyah rengi veren melanin ismindeki boya maddesi tarafından tutulur. Tutulan ışık enerjisi, kılda ısı enerjisine dönüşür. Kıl köküne iletilen ısı, milisaniyelik bir sürede kıl kökünü tahrip eder. Bu anda hafif bir iğne batmasına benzer bir his duyulur, kıl köklerinde şişme ve kızarıklık gözlenir.

Bu belirtiler kılların etkilendiğini gösterir. İşlem sırasında cihaz yoluyla sağlanan hava ve kontakt soğutma sayesinde cilt korunur, acı ve yan etkiler azaltılır. Soğutma esnasında bile kızarıklığın ve ödemin geçtiği gözlenir.

Lazer Epilasyon Sonrası Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Lazer epilasyon sonrası, 15–20 dakika aralıklarla bölgeyi buz uygulamasıyla ya da hava ile soğutmak cildi rahatlatır, kızarıklık ve şişlikleri azaltır ya da tamamen kaybeder.

İşlem sonrası bölgeyi nemlendiricilerle nemlendirmek, yine cildin toparlanmasını sağlar.

Lazer epilasyon sonrasında ilk 24 saat, uygulama yapılan bölge çok sıcak su ile temas etmemelidir.

Epilasyonun uygulandığı bölgeyi terletici ağır sporlar yapılmamalıdır.

Uygulama sonrası 15 gün boyunca bronzlaşmak amacı ile güneşlenmemeli ve solaryuma girilmemelidir. Lazer epilasyon, cildin yüz gibi açıkta kalan bölgelerine uygulanmışsa sonraki seansa kadar güneşli havalarda güneş koruyucu kullanılmalıdır.

Lazer Epilasyon Uygulama Bölgeleri Nerelerdir?

Koltuk Altı Lazer Epilasyonu

Genital Bölge Lazer Epilasyonu

Bikini Bölgesi Lazer Epilasyonu

Bacak Lazer Epilasyonu

Yüz Lazer Epilasyonu

Sırt Lazer Epilasyonu

Göğüs Lazer Epilasyonu

Kol Lazer Epilasyonu

Bıyık Lazer Epilasyonu

Çene Lazer Epilasyonu

Ense Lazer Epilasyonu

Sakal Üstü Lazer Epilasyonu

Boyun Lazer Epilasyonu

Dermapen - cilt bakımı

Dermapen minimum epidermal hasarla cildin doğal kollajen ve elastin üretimini harekete geçiren mikro iğneleme yöntemidir. Cilde 90 derecelik açıyla giren iğneler ile bilerek tahribat yaratıp kollajenler, elastin ve hyalüronik asit sayesinde cildin kendisini yenilemesini sağlamaktadır. İğnelerin 90 derecelik açı ile girip çıkması sayesinde diğer yöntemlere göre epidermisin çok daha az zarar görmesi sağlanır. Tüm dünyada uygulanan, ispatlanmış akupunkturdan ilham alınarak yapılmıştır. Dermapen, tedavi etkinliği fazla maliyeti ise düşük bir tedavi yöntemidir.

 Uygulanan işlem deriyi yenilediği için kırışıklık, skar ve sivilce izleri, sarkma ve çatlak gidermede aktif bir şekilde kullanılır. Bunların dışında cilt sıkılaştırma, açık gözenekleri küçültme, yanık ve ameliyat izlerinin tedavisi, alopesi tedavisi içinde kullanılmaktadır.

İşlem sonrası iğnelerle açılan delikler, cilde uygulanan krem, losyon vb. ürünlerin derinin alt tabakalarına geçişini 200 kat arttırmaktadır. Bu nedenle peptid, antioksidan  ve vitaminler gibi cildin yenilenmesini sağlayacak ürünler kullanılmalıdır. FDA tarafından onay almış olan bu tedavi yönteminin sonuçları  oldukça kısa bir süre sonra gözlenmektedir. Dermapen tedavi yöntemi, enfeksiyon riski taşımamakla birlikte manuel uygulamalara göre daha hızlı, her tür cilt rengi ve tipine uygulanabilir, oldukça kısa, katlanılabilir acılı, yan etkisi minimum olan bir yöntemdir.

Dermapen işlemi sonrasında ciltte yanma ve gerilme hissedilebilmektedir. 1-2 saat içinde azalmaya başlayan bu durum için endişelenecek bir durum yoktur. Ertesi gününde kabuklanmalar ve pullanmalar oluşabilir, bu durum ölü derinin dökülmeye başladığının göstergesidir.

Botoks-dolgu

Botoks ve dolgu dünyanın en çok tercih edilen kozmetik uygulamalarından ikisi fakat sık sık birbirine karıştırılıyor.

Herşeyden önce belirtmeliyiz ki botoks ve dolgu birbirinin alternatifi olan uygulamalar değildir. Sıklıkla birlikte uygulanıp etkili sonuçlar alınmaktadır.

Bu iki uygulama da gençleştirici özelliği, uygun fiyatlı oluşu, hızlı uygulanan bir yöntem olması gibi nedenlerle giderek popülerleşmektedir.

Botoks uygulamasında öne çıkan markalar Dysport, Botox ve Xeomin iken, dolgu

BOTOKS

Botoks, Clostridium botulinum isimli bir bakteriden elde edilen ilaçtır

Bir kası kastığımızda oluşan kırışıklıklar için botoks yapılır

Kasları gevşetir, kırışıklıkları engeller

Etkisi 3 günde başlar, 10 günde oturur

Etkisi ortalama olarak 4 ila 6 ay sürer

En yaygın kullanıldığı bölgeler: kaş çatma çizgileri, alın çizgileri ve göz kenarı kırışıklıklarıdır.

DOLGU

Dolgu, hiyalüronik asitten oluşan bir jeldir

Herhangi bir kası kasmaksızın oluşan kırışıklıklar için dolgu yapılır

Dolgu, hacim arttırır ve boşlukları doldurur

Etkisinin %80’i hemen, %100’ü 10 gün içinde tamamlanır

Etkisi türüne göre ortalama olarak 6-24 ay sürer

En yaygın kullanıldığı bölgeler: Dudak burun arası kırışıklıkları, dudak köşesi kırışıklıkları, dudak üstü çizgiler, dudak dolgunlaştırma, yanak doldurma, gözaltı çukurluk ve morlukları

Bölgesel incelme

Bölgesel zayıflama, vücudun farklı bölgelerinde oluşan yağ fazlalıklarının azaltılmasını sağlayan yöntem ve uygulamaların tümünü kapsamaktadır.

Bölgesel incelme yöntemleri ile yağ hücrelerinin parçalanarak katı halden sıvı hale geçmesi sağlanır ve yağlar vücut tarafından kullanılarak yakılmış olur.

Bölgesel zayıflama amacıyla, mezoterapi, kavitasyon, lipoliz gibi ameliyatsız yöntemlerin yanı sıra liposuction gibi çeşitli cerrahi yöntemler kullanılmaktadır. Ayrıca, bölgesel incelmeyi sağlayan çeşitli cihaz ve teknolojilerde mevcuttur.

Selülit nedir?

Selülit sıklıkla uyluk, kalça ve karın bölgesindeki deri ve deri altı yağ dokusunu etkileyerek portakal kabuğu görünümü olarak tanımlanan girintili çıkıntılı bir dokuya neden olan bölgesel metabolik bozukluk olarak tanımlanabilir. Portakal kabuğu dokusu, derinin altında biriken ve genişleyen yağ hücreleri ile cilt yüzeyine dik uzanan ve septa adı verilen lifli bantların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.

Genişlemiş yağ hücreleri küçük şişkinlikler oluştururken, sıkı septa yağ dokusunu büzerek çukurluklara neden olur. Böylece pürüzlü bir görünüm oraya çıkar.

Selülit neden olur?

Selülitin kesin nedeni bilinmemektedir, ancak deri altındaki bağ dokusu ile yağ tabakası arasındaki etkileşimin bir sonucu olduğu anlaşılmıştır. Selülitin olası nedenleri arasında hormonal değişiklikler, genetik faktörler, kilo alımı veya kilo kaybı, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam tarzı veya sigara kullanımı bulunur. Bunların dışında dar kıyafetlerin ve çok fazla oturmanın da selülite neden olabildiğine yönelik kanıtlar vardır.

Fakat birçok sağlıklı kadında, sağlıklı bir diyet ve egzersiz programına rağmen selülit gelişebilir. Vücuttaki yağın dağılım şekli de selülite yatkınlık oluşturabilir. Pek çok farklı faktör selülite neden olabileceğinden, hemen hemen tüm kadınlar hayatlarının bir döneminde vücutlarının herhangi bir kısmında selülit problemi yaşayabilir.

Selülit için kimler risk altındadır?

Bugüne kadar yapılan araştırmalar ve tecrübelerin ışığında yapılan tahminlere göre kadınların %80-90'ında ergenlikten sonra hayatlarının bir döneminde yüksek olasılıkla selülit gelişir. Yaşla birlikte görülme sıklığı daha da artar. Çünkü yaş ilerledikçe cilt incelir, gevşer ve bu da riski artırır. Selülitin daha açık tenli kadınlarda daha sık geliştiği görülmüştür.

Selülit belirtileri nelerdir?

Selülit kalça, uyluk, karın gibi vücut bölgelerinde girintili çıkıntılı bir cilt görünümü ile karakterizedir. Ciltteki bu görünüm bazen süzme peynir veya portakal kabuğu görünümü şeklinde tanımlanır.

Hafif selülitte ciltteki portakal kabuğu görüntüsü sadece uyluklar gibi etkilenen alan sıkıştırılarak görülebilir. Daha şiddetli selülitte cildin pürüzlü yapısı her durumda fark edilir. Selülit, en sık olarak uyluk ve kalça çevresinde görülür, ancak göğüslerde, alt karın bölgesinde ve üst kollarda da bulunabilir.

Selülit ciddi bir tıbbi durum değildir ve tedavi gerekli değildir. Aslında, birçok doktor selülitin normal bir oluşum olduğunu düşünmektedir. Selülit ve cilt görünümleri konusunda endişeleri olan bireylerin bir dermatoloji ya da plastik cerrahi uzmanına danışması önerilir.

Lazerle Çatlak Tedavisi

Lazer ile çeşitli sebeplerle oluşan çatlak görünümü tedavi edilebilir ve daha estetik bir görüntü sağlanabilir.

Çatlaklar Nasıl Oluşur?

Çatlaklar; doğum, aşırı kilo alıp verme ve güneş ışınlarının zararlı etkileri gibi unsurlar sonucu oluşurlar. Çatlaklar derinlik ve evrelerine göre; açık pembe, kırmızı, mor ve siyah renklerde olabilir.

Çatlaklar Lazer İle Nasıl Tedavi Edilir?

Özel lazer cihazı yardımı ile çatlaklar üzerinde tek tek işlem yapılarak uygulanır. Uygulamadan önce uygulama alanına lokal anestezi kremi sürülür. Kremin etkisi ile lazer cihazı uygun şekilde ayarlanır ve çatlaklar deri üzerinden atılmaya başlar.Lazer ışınları ısı etkisi ile çatlakların olduğu yerde belli bir deformasyon yaratır. Deri bu şekilde aldığı darbeyi onarmak için büyüme, genişleme gösterir ve kollajen, elastin üretimi ile deformeli alanı onarır. Bu onarımda çatlaklar da oanrılmış olur. Böylece tedavi sağlanır.

Tedavi Acı Verir Mi ?

Uygulamalar, soğuk hava üfleyen özel cihazlar eşliğinde yapılır. Bu şekilde hissedilen acı ve ısı hafifler. Fakat acı eşiğiniz düşük ise işlemden 20 dakika önce lokal anestezi kremi sürülmesi için istekte bulunabilirsiniz.

Lazer ile Bütün Çatlaklar Tedavi Edilebilir Mi?

Lazer ile tüm çatlaklara uygulama yapılabilir fakat tüm çatlaklar eşit şekilde ya da tamamen tedavi edilemez. Bu durum çatlakların rengi, derinliği ve tedavi için ne kadar geç kalındığı ile ilgilidir. Bunun yanı sıra her çatlak daha estetik bir görünüme kavuşturulur.

Lazer ile Çatlak Tedavisi Kaç Seans Yapılır?

Bu tedavi, çatlakların durumuna göre seanslandırılır. Ortalama bir çatlak problemi için en az 4 seans gereklidir.

 

Lenf Drenaj

Lenf damarları cildimizin her santimini kapsayan bir ağ örgüsüdür ve bütün organları çok büyük titizlilikle çevreler. Lenf damarları çok küçük, hassas ve kalın hücrelerdir.

Lenf damarlarının içinde renksiz bir sıvı bulunmaktadır. Bu renksiz sıvının görevi lenf damarları ile vücut içinde dolaşarak vücudun sıvı dengesini korumak, bakteri, virüs, inorganik maddeler ve atık ürünler gibi vücut için zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlamak ve ölü hücrelerin, suyun ve yağların vücuttan dışarı atılmasını sağlamaktır yani bir başka deyişle vücudun taşıma ve dolaşım sistemidir. Lenf damarlarından akan lenf sıvısı insan vücudunun belirli bazı bölgelerinde bulunan lenf bezleri sayesinde süzülür. Bağışıklık sistemimizi düzenleyen, vücudumuzdaki atık maddelerden kurtulmamızı sağlayan, vücudumuzdaki fazla suyun yani ödemin dışarı atılmasını sağlayan lenf sistemimiz için geliştirilmiş lenf drenaj masajı, lenf sistemimizin düzgün, hızlı ve sağlıklı çalışması için çok önemlidir. Doğru yapılan bir lenf drenaj masajı ile lenfatik sistemimizin çalışması ve lenf akış hacminin 20 kat arttırılması teşvik edilmiş olur.

Lenf drenaj masajında fazla basınç uygularsak lenf sistemimiz çalışmaz dolayısıyla lenf akışı çöküntüye uğrar. Hatta bu aşırı basınç lenf damarlarını tutan filamentlerin bile kırılmasına neden olabilir. Bu durumda lenf drenaj tedavisinin uygun olmadığı kendini ödem ile göstermektedir. Bu ödem geçici olup, ödeme neden olan filamentlerin kırılması 24 saat içinde kendi kendine tedavi olur. Daha sağlıklı olmak adına yapılan lenf drenaj masajı ile ilgili mutlaka kendinizi emin ellere teslim etmelisiniz. Lenf drenaj işleminde kişiye ince bir çorap giydirildikten sonra ayak ucundan bele kadar kapalı bir kılıf ile bu bölgeler sarılır ve makine çalıştırılır. Bu lenf drenaj makinesi ile ayak ucundan yukarıya doğru belli aralıklarla yeterli derecede basınç uygulayarak lenf sisteminin hızlandırılması hedeflenmektedir.

Lenf drenaj masajı ile elde edilen olumlu etkiler arasında; yağların yakılması, vücuttaki ödemlerin atılması, yabancı maddelerin atılması, cildin güzelleşmesi, kasların çalışmasından dolayı kan dolaşımının artması, vücutta sıkılaşma, selülitin azalması, cilt lekeleri ve yaraların iyileşmesi, kabızlık azalması, stres azalması, menopoz sıkıntılarının azalması, gerginlik ve sinirliliğin azalması, romatizmanın iyileşmesi, üşütme-grip semptomlarında azalma, doğum sonrası vücut ve ruh halinin iyileşmesi bulunmaktadır. Lenf drenaj masajı haftada 3 kere uygulanması idealdir. Lenf drenaj seansı yaklaşık 30 dakikadır ve uygulama sonrası herhangi bir yan etki olmaz. Lenf drenaj işlemi herkes tarafından kullanılabilir. Çünkü bu masaj tipi çok hafif, hiçbir kimyasal kullanılmadan ve yavaş yapıldığı için ciltte kızarıklığa bile neden olmaz.

Hydrafacial cilt bakımı

Hydrafacial nedir?

Bir tür yaşlanma karşıtı bakım yöntemi olan hydrafacial; cilt yenileme, akne ve leke tedavisinde de kullanılan bir işlemdir. Vakum yöntemi ile çalışarak cildi derinlemesine temizleyen cihaz, enjeksiyon ve benzeri yöntemler içermediği için hydrafacial tamamen ağrısız ve acısızdır.

Hydrafacial uygulaması ile:

Vakumlu vortex sistemi ile derinlemesine cilt temizliği yapılır.

Solüsyon ve vakum ile yapılan peeling işlemi, akne, siyah nokta, leke gibi istenmeyen görünümü, cilde zarar vermeden yok eder.

Akne, yaşlanmaya ve yorgunluğa bağlı kırışıklık ve diğer lekeler için özel serumlar uygulanır. Aşırı yağlanan T bölgesi için dengeleyici serum uygulanır. İnce kırışıklık, siyah nokta ve büyümüş gözenekler için farklı serum tipleri uygulanır.

Hyaluronik asit, peptit, antioksidan ve nemlendirici solüsyonlar ile cilt hızla nemlendirir ve nem dengesini koruması sağlanır.

LED teknolojisi cildi sıkılaştırır, bakterileri yok eder.

Hydrafacial uygulamasının avantajları nelerdir?

Her yaştan kişiye ve her cilt tipine uygulanabilir.

Acı, ağrı ve sızı hissettirmediğinden son derece konforlu bir işlemdir.

Cildi tahriş etmez. Kızarıklık, şişlik, ödem oluşturmaz.

Derinlemesine temizlik ve bakım sağladığından, uzun süre etkilidir.

Uygulama sonrasında cilt, pamuk gibi yumuşak, pürüzsüz ve parlak olur.

Cildin nefes almasını sağlayarak sağlıklı bir görünümü beraberinde getirir.

Cilt tonunda var olan dengesizliklerin giderilmesinde etkin çözüm sunar.

Genişlemiş gözeneklerin daralmasını, akne, siyah nokta ve lekelerin hızla temizlenmesini sağlar.

İnce çizgi ve kırışıklıkların giderilmesinde etkilidir.

Cildin nem dengesini korur, aşırı yağlanmaların önüne geçer.

Cilt elastikiyetini artırır.

Yaklaşık 30 dakika içinde tüm işlemler tamamlanmış olur.

Her mevsim uygulanabilir.

Uygulama sonrasında kişi, hemen normal hayatına dönebilir.

Prof Haydrafacial cilt bakımı

Yorum Yapın